Bir kitapta okumuştum. “Orta yaş hangi yaştır?” diye soruyordu. 36 yaşında biri olarak düşündüm. Gerçekten orta yaşımda mıydım? Yani benim için artık hayat yokuş aşağı gitmeye başlamış mıydı?
Aslında, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “Otuz Beş Yaş” isimli ünlü şiirine bakarsanız 36 yaşın orta yaş değil, oldukça ileri bir yaş olduğunu fark edersiniz. Roma döneminde ortalama insan ömrü sadece 35 yıldı. 20. yüzyılın başında ise ortalama insan ömrü 45’e ancak çıkmıştı. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u 21 yaşında fethetti, Büyük İskender de dünyayı dize getirdiğinde aynı yaştaydı. Yaşadıkları dönemi referans alırsak her ikisi de orta yaşlarındaydı.
İlginizi Çekebilir: 30 Yaşına Ulaşmadan Önce Herkesin Öğrenmesi Gereken 13 Madde
Okuduğum satırlar orta yaşı şöyle tarif ediyordu:
“Eğer yaşamınızda daha yapacak çok şeylerin olduğunu hissediyorsanız ve arzularını gerçekleştirmek için kendinize ‘daha zamanım var’ diyorsanız gençsiniz. Ama eğer yapacaklarınız için ‘kalan’ zamanı hesaplamaya başladıysanız, yaşınız kaç olursa olsun, orta yaşınızı geçmişsiniz demektir.”
Steve Goodier’ın Bir Dakika Hayatınızı Değiştirebilir isimli kitabında yaşlanmanın yaşı şöyle anlatılıyor:
- Pablo Picasso 90’ında hala çiziyor ve oyuyordu.
- George Bernard Shaw 93’ünde “Farfetched Fables”ı yazı.
- Eamon de Valera 91’inde İrlanda başkanı olarak görev yaptı.
- Arthur Rubinstein 89’unda Carnegie Hall salonunda muhteşem bir resital verdi.
- Goethe 81’inde Faust kitabını tamamladı.
İlginizi Çekebilir: BİR YER: Carnegie Hall
Ne zaman “çok yaşlı”sınız? Gerçekten verecek bir şeyiniz kalmadığı gün…
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğini kıymetini bilmediği için… Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için… Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için…
W. Shakespeare