Özgür Kaynak
Dün akşam üzeri arabayla bir yere giderken arka koltukta oturup akan yolu seyrettim. Bir ara gözlerim dalmış. Zihnimin oyunu mu bilmiyorum birden aklıma “fikrimin ince gülü” şarkısı geldi. Mırıldanmaktan ziyade o an şarkının ismine ve anlamına odaklandım.
Fikrimin ince gülü..
Bir an için zihninizi boşaltıp bu üç kelimenin yarattığı anlam naifliğine odaklanmanızı istiyorum. Kim için ve nasıl bir psikolojiyle yazıldı bilmek imkansız. Fakat düşündükçe o hassas ve duru anlamı keşfediyorsunuz. Şöyle anlatmalıyım…
Beynimiz her dakika hatta her saniye bir şeylerle meşgul. Mesela şu an bu yazdıklarımı okuyup anlamakla meşgulsünüz. Türlü ruh hallerinde pek çok şeyi hızlıca düşünüyoruz. Bu döngü hiç bitmiyor. Bu zihinsel anlama aktivitesi bir düşünce bir fikir olarak dışarı çıkıyor.
Buraya kadar hemfikiriz eminim.
Şarkının sahibi kalbinde beslediği kişiyi fikrinde, düşüncesinde bir ince gül olarak betimlemiş. Elimize gül aldığımızda yaprağına ya da dalına zarar gelmemesi için gülü dikkatli bir şekilde tutmuyor muyuz? Hassas davranmıyor muyuz? Bir insanın fikrinde (düşüncesinde) bir gül olmayı varın siz düşünün. Bugün en ufak bir Whatsapp son görülmesinde cingar çıkarıyoruz. Dilimizdeki silahı sevdiğimiz insana doğrultup onun canını yakacak şeyler söylüyoruz. Onu öldürüyoruz. Bir fikirde ince bir gül olsaydık eğer haberimiz dahi olmadan sevdiğimiz insanın gönül kucağında art niyetsiz ve öfkesiz bir şekilde ağırlanıyor olurduk. Bir fikirde hassas ve kıralamayacak bir gül olarak kalırdık. Gerçekten eskilerin samimiyet büyüsünü hayal gücüme sığdıramıyorum…
En azından ince şeyleri kaçırmamanızı temenni ederim. Belki birgün ince gül olacak kadar mükemmelleştirilirsiniz. Neden olmasın? İnsan kalbine koyduğu her şeyin sanatkarıdır. Bir sanat eseri olmak hissiyatınızı kadim kılacaktır.
Ama yinede sormalıyım…
Siz kimin fikrinde ince bir gülsünüz?
Siz kimin fikrinde ince bir gülsünüz?
Müzik önerisi
Sema – Fikrimin İnce Gülü
