Hatalar, iyice didikleyip üzerlerinde duralım diye değil, öğrenelim diye vardır. Bir şeyi başaramadığında neden olduğunu anlamak için birkaç dakikanı ayır, dersini al ve sonra hızlıca yeniden işe koyul.
Hataların üzerinde durmak, aynı senaryoyu tekrar tekrar kafanda oynatmak sadece büyümelerine yarar.
Bu yüzden kendini gece yatağında uzanmış, yaptığın aptallık için kendine küfür ederken bulduğun zaman, içinden yükselen sese her ne olursa olsun hatanın başka insanların gözünde çok da önemli olmadığını hatırlatman çok işine yarayacak. Çoğu zaman kendinizin en ağır eleştirmeni ve en büyük düşmanı yine kendimiz oluruz. Hepsini boşver ve enerjini pişmanlıklar üzerinde durarak tüketme.
Tarafsız bak. Alçakgönüllülükle öğren. Pozitif gülümse. Sonra hiç olmadığın kadar akıllı ve bilge bir şekilde yoluna devam et.
Bir hata yapmanın da çok sağlam bir gerekçesi var; insansın! Hepimiz arada sırada hata yapıyoruz. Bu yüzden başka biri hata yaptığında da anlayışlı olmalı ve affetmelisin. Şöyle bir laf vardır; “Bir deliğe düştüğünde kazmayı bırak.” Hatalar da aynı doğrultuda düşünülebilir.
O değerli vaktini bir hata üzerinde düşünüp endişelenerek geçirme ve hatana sahip olduğundan daha fazla güç verme. Dünü kurtarmak bizim elimizde değil ama yarını kazanmak ya da kaybetmek sana bakıyor.
Bu arada gerçekten akıllı olmak istiyorsan, başkalarının yaptığı hatalardan da ders çıkarıp gelecek acılardan kendini koruyabilirsin (Bunun için gazete çok iyi olabilir, okuma alışkanlığının önemli faydalarından biri de budur).